Yazılı Edebiyat Dönemi

Yazılı Edebiyat Dönemi, yazının keşfiyle birlikte sözlü edebiyatın yerini alan ve metinlerin yazılı olarak kalıcı hâle geldiği edebiyat dönemini ifade eder. Yazılı edebiyat, tarih boyunca toplumların kültürünü, tarihini, düşünsel birikimini ve estetik değerlerini gelecek kuşaklara aktarma sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Türk edebiyatı açısından, yazılı edebiyat dönemi, İslamiyet’in kabulünden sonra, Arap alfabesinin benimsenmesiyle başlamış ve ilerleyen zamanlarda Türklerin dilini, kültürünü, edebiyatını derinlemesine şekillendiren eserler ortaya çıkmıştır.

Türk Yazılı Edebiyatı, özellikle Orta Asya’dan başlayıp, İslamiyet’in kabulü ile şekillenen dönemde önemli bir gelişim süreci geçirmiştir. Bu süreç, Göktürkler, Uygurlar, Selçuklular, Osmanlılar ve nihayetinde Cumhuriyet dönemiyle devam etmiştir. Yazılı edebiyatın, Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geçişiyle birlikte şekillenmeye başladığı dikkate alındığında, bu dönemdeki edebi ürünlerin Türk milletinin tarihsel ve kültürel sürecine dair önemli bir belge niteliği taşıdığı söylenebilir.

1. Yazılı Edebiyatın Başlangıcı

Türklerin yazılı edebiyatı, özellikle Göktürk Yazıtları ile başlar. Göktürkler, Orta Asya’da yaşayan ilk Türk devletlerinden biriydi ve bu dönemde yazılı eserler ortaya koyulmuştur. Göktürk Yazıtları, Türklerin tarihini, sosyal yapısını ve kültürünü ilk kez yazılı hâle getiren metinlerdir. Bu yazıtlar, aynı zamanda Türklerin tarihî geçmişinin en eski yazılı örneklerini oluşturur.

Göktürk Yazıtları

  • Bilge Kağan Yazıtı ve Kültigin Yazıtı, Orhun Alfabesiyle yazılmış ve Türk milletinin kahramanlık geçmişini, devletin yönetimini, toplumsal yapıyı anlatan önemli belgelerdir.
  • Yazıtlar, Türklerin devlet anlayışını, yönetim biçimini, savaşçı ve kahramanlık geleneğini anlatan metinlerdir.

Göktürk Yazıtları, Türklerin ilk yazılı eserleri olarak kabul edilir ve bu yazıtlar Türk dilinin eski formunda yazılmıştır. Göktürk Yazıtları, Türklerin kültürel kimliğinin oluşmaya başladığı, aynı zamanda yazılı edebiyatın ilk adımlarının atıldığı bir dönemdir.

2. Uygur Dönemi

Uygurlar, Orta Asya’da Türklerin ilk yerleşik hayata geçtikleri toplumlardan biri olup, yazılı edebiyatın gelişmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Uygur dönemi, Türklerin yazıyı kullanmalarının daha da geliştiği ve çok sayıda eser ortaya koydukları bir dönemdir.

Uygur Yazılı Edebiyatı

  • Uygur alfabesi, Orta Asya’daki Türkler arasında ilk defa bir yazılı dil oluşturmuş, bu alfabe, zamanla Uygurlar tarafından daha da geliştirilmiştir.
  • Maniheizmin etkisiyle dini metinler ortaya çıkmış, bunun yanı sıra hikâyeler, tarihî metinler ve edebî eserler de yazılmaya başlanmıştır.
  • Altun Yaruk ve Kuşanlı Kitapları gibi eserler bu döneme ait yazılı edebiyat örneklerindendir.

Uygurlar, ayrıca İslamiyet’in kabulünden önceki dönemde Türklerin önemli kültürel, edebi ve sanatsal mirasını ortaya koymuşlardır. Bu dönemdeki yazılı eserlerde felsefi, dini ve toplumsal temalar işlenmiştir.

3. İslamiyet’in Kabulü ve Etkileri

İslamiyet, Türklerin kültür ve edebiyatında derin izler bırakmış bir dönemin başlangıcıdır. İslamiyet’in kabulü, Türklerin yazılı edebiyatını hem içerik hem de dil açısından etkilemiş, yeni bir yazınsal dönem yaratmıştır. Arap alfabesinin kabulü, Farsçanın ve Arapçanın edebiyat diline girmesi, edebiyatın içeriğini ve üslubunu değiştirmiştir.

İslamiyet Sonrası Dönemdeki Türk Edebiyatı

  • Klasik Türk Edebiyatı, 13. yüzyıldan sonra özellikle Divan Edebiyatı ve Tasavvuf Edebiyatı gibi alanlarla şekillenmeye başlamıştır.
  • İslamiyet sonrası edebiyatın gelişiminde Arapça ve Farsça önemli bir etki yapmıştır, çünkü Türkler, bu iki dilin edebî geleneklerini benimsemiş ve kendi yazılı eserlerine entegre etmişlerdir. Fakat Türkçe, bu dönemde de edebiyatın ana dili olmuştur.

4. Türk Edebiyatında İlk Önemli Yazılı Eserler

İslamiyet’in kabulü ile birlikte Türkler, Türkçe yazılmış eserler üretmeye başlamışlardır. Bu dönemdeki yazılı edebiyat örnekleri genellikle dini ve tasavvufi temalar üzerine yoğunlaşmıştır.

a) Divan-ı Lügati’t-Türk (1072-1074)

  • Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan bu eser, Türk dilinin ilk sözlüğü olarak kabul edilir. Aynı zamanda Türklerin kültürünü, yaşam tarzını ve dilini anlatan önemli bir eserdir.
  • Divan-ı Lügati’t-Türk, Türk dilinin yapısını, kelime dağarcığını ve halk edebiyatının temalarını tanımak açısından önemli bir kaynaktır.

b) Kutadgu Bilig (1069-1070)

  • Yusuf Has Hacip tarafından yazılan bu eser, Türklerin siyaset, ahlak, hukuk, devlet yönetimi ve bireysel yaşamı ile ilgili önemli bilgiler veren, bir nevi devlet yönetimi rehberi olarak kabul edilir. Eser, aynı zamanda didaktik bir özelliğe sahiptir.

c) Atabetü’l-Hakayık (12. yüzyıl)

  • Edib Ahmed Yükneki tarafından yazılan bu eser, tasavvufi ve ahlaki öğretilerle ilgili bir derlemedir. Hem halk hem de hükümet üyeleri için öğretici bir eser olarak kabul edilmiştir.

d) Dede Korkut Hikâyeleri

  • Dede Korkut, Oğuz Türklerinin hikâyelerini anlatan bir şair olarak bilinir. Dede Korkut Hikâyeleri, Türklerin eski kahramanlık kültürünü, toplumsal değerlerini ve inançlarını yansıtan önemli bir yazılı eserdir.

5. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

Osmanlı İmparatorluğu, Türklerin yazılı edebiyatındaki en önemli dönemlerden biridir. Bu dönemde, Divan Edebiyatı en olgun hâlini almış, hem şair hem de yazar olarak birçok büyük isim yetişmiştir. Fuzuli, Baki, Nedim gibi şairler, Osmanlı divan edebiyatının önemli isimleridir.

  • Osmanlı edebiyatı, genellikle Arapça ve Farsça etkisiyle şekillenmiş, ama aynı zamanda Türkçe de önemli bir yer tutmuştur.
  • Osmanlı döneminin edebiyatında, nazım birimi olarak gazel, kaside ve mesnevi gibi türler öne çıkmıştır.

Tanzimat ve Servet-i Fünun Dönemleri

  • Tanzimat dönemiyle birlikte Batı edebiyatı etkileri, Osmanlı Türkçesinde kendini göstermeye başlamış ve daha sade bir dil kullanılmaya başlanmıştır.
  • Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati gibi edebiyat toplulukları, Batı’dan alınan edebiyat akımlarını Osmanlı Türkçesine adapte etmiştir. Bu dönemdeki yazarlar arasında Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil, Mithat Cemal Kuntay gibi isimler yer alır.

6. Cumhuriyet Dönemi ve Modern Türk Edebiyatı

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türkçenin sadeleşmesi süreci başlamış ve bu dönemde daha çok öykü, roman ve şiir türlerinde eserler verilmiştir. Türk edebiyatı, özgürlük, bireysel haklar ve toplumsal değişim gibi konuları işlemeye başlamıştır.

Sonuç

Yazılı edebiyat dönemi, Türk milletinin tarihsel yolculuğunda çok önemli bir yere sahiptir. İslamiyet’in kabulü ile başlayan bu süreç, hem kültürel hem de dilsel anlamda büyük bir dönüşümü beraberinde getirmiştir. Türklerin yazılı edebiyatı, çok zengin ve çeşitlidir ve bu birikim, Türk kültürünün önemli bir parçası olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top