Bir zamanlar geniş bir ormanda, minik bir yavru köpek yaşarmış. Her gün enerjik bir şekilde koşar, ağaçların etrafında oynar ve tüm ormanı keşfetmeye çalışırmış. Fakat yavru köpek, bazen çok aceleci olur ve her şeyin hemen olmasını istermiş. Ormanın sakinlerinden biri olan karınca ise tam tersine, çok sabırlı ve azimle çalışan bir hayvandı. O, her gün sabah erkenden uyanır, yuvasına yiyecek taşır, kışa hazırlık yapar ve her şeyin zamanında olmasını sağlarmış.
Bir gün, yavru köpek ormanda koşarken bir karıncanın çok yük taşıdığını fark etti. Karınca, bir dalın altına yuvasına doğru ilerliyormuş. Yavru köpek heyecanla yanına koştu ve şöyle dedi:
“Merhaba, Karınca! Neden bu kadar ağır bir yük taşıyorsun? Bu kadar büyük bir yükle nasıl hareket edebiliyorsun? Hadi gel, senin yerinde olsam hemen bırakır ve biraz dinlenirim!”
Karınca, minik yavru köpeği dikkatlice inceledikten sonra gülümsedi ve cevaplardı:
“Sevgili yavru köpek, ben bu yükü taşımak için sabırlı bir şekilde çalışıyorum. Biliyorum ki, küçük adımlarla ve azimle çalışarak zamanla işlerimi bitireceğim. Eğer acele edersem, hem kendimi yoracağım hem de doğru sonuçlara ulaşamayacağım. Zamanı gelince dinlenirim, fakat önce işlerimi tamamlamak gerekir. Sen de bir gün anlayacaksın ki, her şeyin zamanı vardır.”
Yavru köpek biraz şaşkın bir şekilde karıncayı dinledikten sonra şöyle dedi:
“Ben hemen her şeyi yapmak istiyorum. O kadar sabırsızım ki, her an oynayıp koşmak istiyorum. Ama senin dediğin gibi, belki de sabırlı olmalıyım.”
Bir hafta sonra, ormanda büyük bir fırtına çıktı. Yavru köpek, bu fırtınayı hiç beklememişti. Ürkek bir şekilde yuvasına koştu, fakat ne yazık ki hazırlıksızdı. Yağmur çok şiddetli yağmaya başlamıştı ve köpek, ıslanmak üzereydi. Tam bu sırada, karınca yuvasına yiyecek taşıyan bir sepetle geçti. Yavru köpeği gördü ve ona doğru seslendi:
“Yavru köpek, senin neyin var? Neden dışarıda kalıyorsun?”
Yavru köpek üzüntüyle yanıtladı: “Hazırlıksızdım, karınca. Şimdi her şeyim ıslanacak ve ben bir şey yapamayacağım!”
Karınca, sepetindeki yiyecekleri yuvasına bıraktıktan sonra yavru köpeğe yardımcı olmak için geri döndü. “Gel, bana katıl. Benim yuvamda sıcak bir yer var. Bizim gibi çalışanlar, zorluklar için hazırlıklı olur. Ama sen de bundan sonra her zaman hazırlıklı olmalısın.”
O günden sonra yavru köpek, sabırlı olmanın ve her şeyin zamanında yapılmasının önemini anladı. Karınca ise ona, sabrın ve çabanın ne kadar değerli olduğunu öğretti.
Sonuç: Zorluklarla karşılaşıldığında, sabır ve azim en büyük yardımcılarımızdır. Her şeyin zamanı vardır ve aceleci olmak, yalnızca bizi daha fazla zor duruma sokar.