Şeytan ve Bir Adamın Sınavı

Bir zamanlar bir köyde, Allah’a inanan, dürüst ve temiz kalpli bir adam yaşarmış. Bir gün, şeytan bu adamı kandırmak için onun peşine düşmeye karar vermiş. Şeytan, bir gece rüyasında adama yaklaşarak ona şöyle demiş:

“Ben sana her türlü güç ve servet verebilirim. Eğer beni kabul edersen, sana hiç olmadığı kadar zenginlik, şöhret ve mutluluk sunarım. Herhangi bir isteğini yerine getirebilirim.”

Adam şaşkın bir şekilde şeytana bakmış ve demiş ki:

“Benim ihtiyacım olan tek şey, Allah’ın rızasıdır. Bana ne dünyalık ne de bir şeytan teklifi lazım. Benim yolum bellidir ve kimse beni o yoldan saptıramaz.”

Şeytan, adamın kararlı cevabına öfkelenmiş ve onu daha büyük bir tuzağa düşürmeye karar vermiş. Ertesi gün, adam tarlasında çalışırken, şeytan ona bir başka şekliyle yaklaşmış. Bu kez, adama zenginlik vaat etmemiş, ama şöyle demiş:

“Bir iş var, belki senin için faydalı olabilir. Birkaç küçük hile yaparak bu tarladan daha fazla verim alabilirsin. Kimse fark etmez. Biraz daha fazla mal mülk sahibi olursun, ama harama girmemiş olursun.”

Adam bir süre sessiz kalmış. İçinde bir huzursuzluk hissi uyanmış ama sonunda şeytana şöyle demiş:

“Yolum bellidir. Kendi emeğimle kazanmak varken, bir başkasının hakkını yemeyi düşünmem bile. Allah’ın rızası her şeyden önce gelir.”

Şeytan bir kez daha sinirlenmiş ve adamın yanından uzaklaşmış. Ancak şeytan, adamın imanını test etmeye kararlıydı. Bir süre sonra, köyde büyük bir kıtlık başlamış. Herkes açlık çekiyormuş ve insanlar birbirine hile yaparak az bir şey bulup hayatta kalmaya çalışıyormuş. Şeytan bu kez, adamın zor durumda olduğunu görünce ona yaklaşmış:

“Şimdi gerçekten zor bir durumda olduğunu görebiliyorum. Bu kıtlık devam ederse, aç kalacaksın. Ama sana bir çözüm önerim var: İnsanların gözünden gizlice bir şeyler çal, sonra kimse anlamaz ve sen de hayatta kalırsın. Ben sana bunu yaptırmam, ama seni bu zorluklardan kurtarırım.”

Adam, şiddetle reddetmiş:

“Benim yolum hırsızlık, yalan ya da harama dayanmaz. Allah’a güveniyorum. İmanım bana yeter.”

Ve bu adam, şeytanın her teklifini reddederek, sonunda bir sabah köyün meydanına doğru yürürken, bütün köylülerin şaşkın bakışları arasında, Allah’ın lütfuyla zengin olmuş ve tarlasındaki verim artmış. Kimse bunun nasıl olduğunu anlayamamış, ama adamın imanının gücüyle kazandığı bu bereketin bir mucize olduğunu herkes kabul etmiş.

Şeytan ise bir daha bu adamı denemeye cesaret edememiş. Çünkü o, her türlü dünya hilesine karşı gerçek imanın ve Allah’a güvenin gücünü göstermişti.


Bu hikaye, şeytanın insana nasıl türlü yollardan yaklaşarak onu sapkın yollara sürüklemeye çalıştığını ve insanın imanını koruyarak, zorluklar içinde bile doğru yolu takip etmesinin önemini anlatır.

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top