Bir zamanlar, bir oduncu olan Geppetto, tek başına yaşamaktan yorulmuş, yalnız bir adamdı. Fakat onun en büyük hayali bir oğlu olmaktı. Günlerden bir gün, bir tahta parçası buldu ve bu tahta parçasını çok sevdi. Hemen evine götürüp onu işleyerek bir çocuk yapmaya karar verdi. Geppetto, sabırla tahtayı yontarak, ona gözler, burun ve ağız yaparak bir kukla yaptı. Kuklanın adı Pinokyo idi.
Geppetto, Pinokyo’yu yaptığı günden itibaren ona her şeyin en güzelini vermek, ona bir baba gibi bakmak istedi. Bir gün, Geppetto’nun iyi niyetleri ve içten dilekleri karşısında, bir peri belirdi. Peri, Pinokyo’nun gerçek bir çocuk olabilmesi için ona sihirli bir dokunuş yaptı. O andan itibaren, Pinokyo canlıydı ve gözlerini açıp konuşmaya başlayabildi.
Pinokyo’nun yeni bir hayatı başlamıştı, fakat bir o kadar da sorumlulukları vardı. Geppetto, onu eğitmeye çalıştı, ama Pinokyo’nun bazen çok yaramaz olduğunu görüyordu. Pinokyo, her zaman doğruyu yapmak yerine bazen yalan söyleyip yaramazlık yapıyordu. Pinokyo’nun yalanları ne zaman çoğalsa, burnu uzamaya başlardı. Bu da Pinokyo’ya, doğruyu söylemenin önemini öğretecek bir ders olmuştu.
Bir gün, Pinokyo, ormanda gezintiye çıkarken, bir kuş ile karşılaştı. Kuş, çok güzel şarkılar söyleyen, neşeli bir kuştu. Pinokyo ona doğru yaklaşıp, “Merhaba, güzel kuş! Ben de bir insan olmak istiyorum. Ama bazen o kadar yaramazlık yapıyorum ki, Geppetto üzülüyor. Ne yapmalıyım?” dedi.
Kuş, Pinokyo’yu dikkatle dinleyerek, “Eğer gerçekten iyi bir çocuk olmak istiyorsan, doğruyu söylemeli ve iyi işler yapmalısın. Yalnızca yalan söylemek ve yaramazlık yapmak seni mutlu etmez, Pinokyo. Geçmişteki hatalarından ders al, ve doğru yolu bul!” dedi.
Pinokyo, kuşun sözlerine kulak verdi. Bir süre düşündü ve Geppetto’ya geri dönmeye karar verdi. Ancak, dönüş yolunda Pinokyo, ormanda bir grup kötü niyetli insanla karşılaştı. Onlar, Pinokyo’yu kandırıp, onu alıp satmak istiyorlardı. Ama Pinokyo, kuşun söylediklerini hatırlayarak cesaretini topladı ve doğruyu söyledi.
“Ben sadece bir kuklayım, ama artık doğruyu söylemeyi öğreniyorum. Bu, beni sizden koruyacak!” dedi. Kötü insanlar, Pinokyo’nun söyledikleri karşısında şaşırıp, onu bırakıp gittiler.
Pinokyo, sonunda Geppetto’nun yanına güvenli bir şekilde döndü. Geppetto, Pinokyo’nun doğruyu söylemesiyle çok mutlu oldu. Birlikte evlerine dönerken, kuş da onlara eşlik etti. Kuş, neşeyle şarkı söylemeye devam etti.
Bir süre sonra, Pinokyo gerçekten de bir çocuk gibi yaşamanın ne kadar değerli olduğunu anladı. O, her zaman doğruyu söylemeye, başkalarına yardım etmeye, iyi işler yapmaya karar verdi. Geppetto da onu sevgiyle yetiştirdi. Ve kuş, her zaman onlara şarkılar söyleyerek, mutlu bir hayat geçirmelerine yardımcı oldu.