Pamuk Prenses Masalı

Pamuk Prenses Masalı (diğer adıyla Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler), dünya çapında bilinen, özellikle çocuklar arasında çok popüler olan klasik bir masaldır. Masal, masumiyet, kıskanmak, iyilik ve kötülük gibi evrensel temaları işler. İşte uzun bir versiyonuyla Pamuk Prenses masalının özeti:

Masalın Özeti:

Bir zamanlar uzak mu uzak derin bir krallıkta, çok güzel ve bir o kadar da iyi kalpli, güzel yüzlü bir kraliçe yaşarmış. Bu kraliçenin tek dileği, bir kızı olmasmış. Günlerden bir gün, doğum yaparak sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Kızına Pamuk Prenses adını koymuşlar, çünkü cildi kar gibi beyaz, dudakları kan gibi kırmızı ve saçları siyah bir kuş tüyü kadar parlakmış.

Pamuk Prenses’in doğumuyla birlikte, kraliçe mutluluktan uçarken, çok geçmeden hastalanıp ölmüş. Kral ise bir süre sonra yeniden evlenmeye karar vermiş ve güzel, ama son derece kötü kalpli bir kadınla evlenmiş. Yeni kraliçe, güzellik ve kibirle doluymuş, ama yüreği oldukça kötüymüş. Aynı zamanda çok gururlu ve kendini dünyanın en güzel kadını olarak görüyormuş.

Kraliçe, her sabah aynasına bakıp, “Ayna, ayna, söyle bana, bu dünyada benden güzel kimse var mı?” diye sorarmış. Aynanın verdiği her zaman aynı cevap “Sen, ey kraliçem, en güzelsin” olsa da bir gün aynadan şöyle bir cevap almış: “Pamuk Prenses en güzelsin.” Kraliçe öfkeyle bu durumu öğrenince, Pamuk Prenses’in büyüdüğünü ve ona rakip olacak kadar güzel olduğunu fark etmiş. Bunu kaldıramayan kraliçe, kötü planlar yapmaya başlamış.

Kraliçe, bir avcıyı çağırmış bir şeyler söylemek istemiş ve ona Pamuk Prenses’i ormanda görürse mutlaka öldürmesini emretmiş. Avcı, Pamuk Prenses’i ormanda terk edip öldürememiş. Çünkü Pamuk Prenses ona çok masum ve saf bir şekilde bakmış, bunun üzerine avcı ona hayatını bağışlamış ve ormanda yalnız bırakmış. Pamuk Prenses ormanda kaybolmuş, ama sonra karşısına yedi cüce çıkmış. Cüceler, Pamuk Prenses’e yardım etmişler ve onu evlerine almışlar.

Pamuk Prenses, cücelerin evinde çok mutlu bir şekilde yaşamaya başlamış, fakat kraliçe hala her gün aynasına aynı soruyu soruyormuş. Bir gün aynadan “Pamuk Prenses hala yaşıyor” cevabını alınca, kadının öfkesinin daha da büyümesine neden olmuş. Kraliçe, Pamuk Prenses’i öldürmek için çeşitli tuzaklar hazırlamış. İlk olarak, bir yırtıcı iğneyle, ardından bir elma ile Pamuk Prenses’i tuzağa düşürmek istemiş.

Pamuk Prenses, kraliçenin elmas yılan şeklindeki iğnesinden birincisinde kurtulmuş, ama ikinci tuzakta kırmızı elmayı yediğinde birden bayılmış ve ölü gibi düşmüş. Cüceler, Pamuk Prenses’i bulmuş ama ne yapacaklarını bilememişler. Pamuk Prenses’i ölü sanmışlar ve onu cam bir tabut içinde koruyarak, beklemeye başlamışlar.

Bir gün, bir prense, Pamuk Prenses’i görmek için ormana gelmiş. Onu tabutunda görüp çok üzülmüş ve ona aşık olmuş. Prens, ona öpücük vermek istediğinde, Pamuk Prenses birden uyanmış. Çünkü aslında Pamuk Prenses, o elmanın etkisiyle bayılmaktan başka bir şey yaşamıyormuş.

Pamuk Prenses uyanınca, çok mutlu olmuş. Prensle evlenmiş ve kötü kalpli kraliçe cezasını çekmiş. Prens ve Pamuk Prenses sonsuza kadar mutlu bir şekilde yaşamışlar. Cüceler de onların dostu olarak kalmışlar ve her zaman Pamuk Prenses’i korumuşlardır.

Masaldan Çıkarılacak Dersler:

  • İyilik ve masumiyet her zaman kazanır. Pamuk Prenses, tüm kötülüklere rağmen saf kalmış ve sonunda mutluluğu bulmuştur.
  • Kıskanmak ve kötü niyetler insanı yalnızlaştırır ve nihayetinde zarar verir.
  • Gerçek güzellik iç güzellikten gelir. Pamuk Prenses, dış güzelliğiyle değil, içindeki iyi kalp ile herkesin sevgisini kazanır.

Pamuk Prenses masalı, basit bir aşk hikâyesi gibi görünse de içinde insanın içsel değerleri, iyilik ve kötülük arasındaki savaşı derinlemesine işler.

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top