Kırmızı Başlıklı Kız, klasik bir halk masalıdır ve genellikle küçük bir kızın, anneannesine gitmek üzere ormana giderken karşılaştığı tehlikeleri anlatır. Ancak, bu masalın içine bir cadı ekleyerek farklı bir versiyon yaratabiliriz.
Kırmızı Başlıklı Kız ve Cadı Masalı
Bir zamanlar, uzak bir köyde Kırmızı Başlıklı Kız adında küçük bir kız yaşardı. Her zaman kırmızı başlık takmayı sevdiği için ona bu isim verilmişti. Bir gün, annesi ona hastalanan büyükannesine bir sepet dolusu yiyecek götürmesini söyledi. Kırmızı Başlıklı Kız, annesinin uyarılarına rağmen ormana tek başına gitmeye karar verdi. Orman karanlık ve tehlikeli olabilirdi, ama Kırmızı Başlıklı Kız cesurdu.
Yolda ilerlerken, ormanın derinliklerinden bir ses duydu. “Küçük kız, nereye gidiyorsun?” diye sordu bir ses. Kırmızı Başlıklı Kız, bakmak için başını çevirdi ve karşısında korkutucu bir şekilde gülümseyen yaşlı bir kadını gördü.
Kadın, uzun siyah pelerin giymiş, sinsi bir şekilde gülümsüyordu. “Ben cadıyım,” dedi kadın. “Böyle seni burada ağırlamak çok güzel.” Kırmızı Başlıklı Kız, onun nereden geldiğini çözemedi. Ama içinden, cadının bir şeyler planladığını hissetti.
Cadı, “Büyükannenin evine giden yolu biliyor musun? Ben sana kestirme bir yer gösteririm” dedi. Kırmızı Başlıklı Kız, cadıya güvenmemek gerektiğini hatırlayarak, “Teşekkür ederim ama ben yolu biliyorum,” diye yanıtladı. Ancak cadı, kızın gitmesini beklemek yerine hemen oradan kayboldu.
Kırmızı Başlıklı Kız yola devam etti, ama cadı, ona tuzak kurmak için hızlıca büyükannenin evine gitti. O anda, cadı büyükannenin evine girdi ve onu büyülü bir şekilde uyutmayı başardı. Ardından, büyükannenin yerine kendini gizledi.
Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesinin evine vardığında, kapısını tıklatıp içeri girdi. “Büyükanne, ben geldim!” dedi. Ancak içeriden farklı bir ses duydu. “Gel, gel küçük kızım,” dedi cadı, büyükannenin sesi gibi taklit ederek.
Kırmızı Başlıklı Kız biraz şüphelenerek ilerledi ve odaya girdiğinde cadıyı gördü. “Büyükanne, ne kadar garip bir sesin var, gözlerin neden bu kadar büyük?” diye sordu.
Cadı sinsi bir şekilde gülerek, “Sana daha iyi görmek için,” dedi.
“Ya ağızların neden bu kadar büyük?” diye sordu Kırmızı Başlıklı Kız, ama bu sefer cadı sabırsızlıkla, “Sana daha iyi yemek için!” diyerek üzerine atıldı.
Ancak Kırmızı Başlıklı Kız cesurdu. Hemen aklına annesinin ona öğrettiği bir şey geldi: “Tehlikeler karşısında soğukkanlı olmak.”
Birden, küçük kız cebinden bir aynayı çıkardı ve cadıyı aynada yansıtarak, ona bir büyü yaptı. Cadı, ayna ışığından kaçmak için geri çekildi ve bir anda kayboldu. Büyükannesinin de büyüsü bozuldu ve uyandığında kızını güvenle kucakladı.
Kırmızı Başlıklı Kız, annesinin öğütlerini dinlemiş, cesurca davranmış ve ormanın tehlikelerinden birini alt etmişti. Sonunda, büyükannesiyle birlikte güzel bir akşam yemeği yiyerek mutlu bir şekilde masalın sonuna geldiler.
Bu versiyon, Kırmızı Başlıklı Kız’ın karşılaştığı tehlikelerin bir parçası olarak cadıyı ve büyülü olayları ekler. Hem cesaret hem de zekâ ile kötülüklerin üstesinden gelinebileceği bir hikaye sunar.
