Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde, küçük bir tırtıl yaşarmış. Her gün yemyeşil yaprakları yiyerek, sakin ve huzurlu bir hayat sürermiş. Tırtıl, yaptığı tek işin yemek yemek olduğunu düşünür ve tüm gününü bu şekilde geçirirdi. Ancak bir gün ormanın içinde uçan rengarenk bir kelebeği gördü. Kelebek, ormanın dört bir yanına neşeyle uçarak, her şeyin çok güzel olduğunu anlatan bir hikaye gibi süzüldü.
Tırtıl, kelebeğin zarif uçuşlarını izlerken hayran kaldı ve ona doğru yaklaşarak:
– “Nasıl bu kadar güzel uçabiliyorsun?” diye sordu. “Benim sadece yere yakın bir şekilde sürünmekten başka yaptığım bir şey yok. Senin gibi özgürce uçmak isterdim.”
Kelebek gülümsedi ve nazikçe cevap verdi:
– “Herkesin zamanla değiştirdiği bir doğası vardır, tırtıl. Bir zamanlar senin gibi ben de yerde sürünürdüm. Ama zamanla gelişmek, değişmek ve büyümek zorundaydım. Sen de bu yolculuğu yapacaksın.”
Tırtıl şaşkınlıkla kelebeğe bakarak:
– “Peki, ben de uçar mıydım? Yani, senin gibi güzel bir kelebek olabilir miyim?” diye sordu.
Kelebek, tırtılın gözlerindeki merakı görünce, hafifçe kanat çırparak şöyle dedi:
– “Bunu zaman gösterecek, tırtıl. Ama şunu unutma: Şu anki halin, geleceğin için sadece bir başlangıçtır. Sabırlı ol, değişime açık ol ve zamanla kendini keşfet.”
Tırtıl, kelebeğin söylediklerini kafasında düşündü. Ama bir süre sonra, eski alışkanlıklarına geri dönerek, gün boyu yaprak yemeye devam etti. Zamanla, karnı iyice şişti, ama içindeki bir şey, bir değişim ihtiyacı olduğunu hissettiriyordu. Günden güne biraz daha yavaşlamış, daha fazla dinlenmeye başlamıştı. İçsel bir değişim süreci içinde olduğunun farkına vardı.
Bir gün, tırtıl vücudunda bir değişim hissetti. Kendini tamamen farklı hissediyordu. Vücudunu sarıp sarmalayan bir koza yapmaya başladı. Kelebek de zaman zaman uğrayıp ona, bu zorlu sürecin sonunda nasıl güzel bir dönüşüm yaşayacağını söyledi.
Günler geçtikçe, tırtıl kozasının içinde derin bir dönüşüm geçirdi. Sonunda kozası kırıldı ve tırtıl, çok farklı bir şekilde, ama çok güzel bir biçimde gökyüzüne doğru yükseldi. Artık o, bir kelebek olmuştu! Tüyleri parlak, kanatları rengarenkti ve özgürce uçabiliyordu.
Kelebek, bir gün aynı ormanda uçarken eski dostu tırtılı görüp, ona şöyle dedi:
– “Gördüğün gibi, sabır ve değişim zamanla seni güzelliklere götürdü. Şimdi, özgürce uçuyor ve dünyayı keşfediyorsun.”
Tırtıl, artık bir kelebek olarak gülümseyerek cevap verdi:
– “Gerçekten de, değişim hep zor görünür, ama sonunda daha güzel bir benlik doğar. Sabırla, kendimi geliştirdim ve şimdi hayalini kurduğum o güzelliklere kavuşmuş oldum.”