Hamsi ile Köpekbalığı

Bir zamanlar Karadeniz’in serin sularında bir hamsi sürüsü yaşarmış. İçlerinden biri, minicik ama çok zeki bir hamsiymiş. Adı Miro.

Bir gün sürüyle birlikte kıyıya yakın dolaşırken, birden sular kararmış. Koca bir gölge üzerlerine çökmüş. Bu, Karadeniz’in derinlerinden gelen dev bir köpekbalığıymış. Dişleri testere gibi, bakışıysa buz gibiymiş.

Herkes panikle kaçışırken, Miro kaçmamış. Hemen köpekbalığının karşısına yüzüp demiş ki:

— Koca balık, bizi neden yemek istiyorsun? Biz minicik hamsileriz. Bizi yesen ne doyarsın, ne de tat alırsın. Hem bu kadar küçük balığı avlamak senin gibi büyük bir yırtıcıya yakışır mı?

Köpekbalığı biraz şaşırmış, biraz da gururu okşanmış. Kocaman göğsünü kabartarak:

— Doğru söylüyorsun küçük balık. Ben denizlerin kralıyım, öyleyse krallığıma yakışır bir ziyafet aramalıyım!

Miro hemen fırsatı değerlendirmiş:

— Derin sularda daha büyük balıklar var. Onları avla, hem sana layık olur, hem de biz küçüklerin hayatı kurtulur.

Köpekbalığı biraz düşünmüş, sonra kuyruğunu sallayarak uzaklaşmış.

Hamsiler derin bir nefes almış. Miro’nun zekâsı sayesinde o gün kurtulmuşlar.

Ders:
Kuvvet her zaman akıl karşısında galip gelmez. Küçük olmak, akıllı olana engel değildir.

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir