Fr Frankenstein, Mary Shelley tarafından yazılan ve 1818’de yayımlanan, gotik edebiyatın önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen bir romandır. Eser, bilim, ahlak, yaratıcı güç ve insan doğasının karanlık yönlerini sorgulayan derin bir felsefi içeriğe sahiptir. Frankenstein, bir bilim adamı olan Victor Frankenstein’ın, insan hayatını yeniden yaratma çabaları ve bunun sonuçları üzerine odaklanır.
Romanın yapısı, birinci tekil anlatıcı olan Victor Frankenstein’ın hikayesiyle, onun yarattığı canavarın sesinin kesiştiği bir yapıya sahiptir. Kitap, modern bilimle oynama, sorumluluk ve yaratıcı gücün sınırlarını aşma temalarını işler.
Uzun Özet:
1. Hikayenin Başlangıcı:
Roman, Robert Walton adında bir denizci ve keşifçi olan bir kişinin mektuplarıyla başlar. Walton, Kuzey Kutbu’na yapılan bir keşif yolculuğunda, zorlu koşullar altında ilerlerken Victor Frankenstein adında bir adamla tanışır. Walton, Victor’un yaşam öyküsünü dinler ve bu öykü, Victor’un anlatıları aracılığıyla okuyucuya ulaşır.
2. Victor Frankenstein’ın Gençliği ve Eğitim Hayatı:
Victor Frankenstein, Cenevre‘de, zengin ve saygın bir ailede doğmuştur. Genç yaşta bilimle ilgilenmeye başlayan Victor, özellikle doğa bilimleriyle ilgili büyük bir tutku geliştirir. Almanya‘da okuduğu üniversitede, bilimsel araştırmalara olan ilgisi artar. Genç yaşta, yaşamın sırlarını çözme ve ölümün ötesine geçme arzusuna kapılır.
3. Canavarın Yaratılması:
Victor, insan hayatını yeniden yaratmak için bir deney yapmaya karar verir. Ölümden sonra yeniden hayat vermek amacıyla bir insan bedeninin parçalarını toplar ve bunları laboratuvarında birleştirir. Yaratmak istediği varlık üzerinde büyük bir hayal kuran Victor, sonunda bedenin her parçasını birleştirip, bir “canavar” yaratır. Ancak yaratığı gördüğünde korkar ve dehşete kapılır. Bu yaratık, fiziksel olarak korkunç bir görünüme sahiptir; çok uzun, iri ve deforme olmuş bir bedeni vardır.
4. Canavarın Kaçışı ve Victor’un Suçluluk Duygusu:
Victor, yarattığı canavara karşı derin bir korku duyar ve onunla yüzleşmekten kaçar. Yaratık, yalnız ve terkedilmiş bir halde laboratuvardan kaçarak, Cenevre’nin kırsal bölgelerine sığınır. Victor, canavarın varlığı karşısında korkuya kapılır ve onun yaratılmasından duyduğu suçluluğun ağırlığını taşır. Bu sırada, canavarla karşılaşan ve ona karşı hiçbir zarar vermeyen insanlar, canavarı korkunç bir tehdit olarak görüp, ona saldırırlar.
5. Canavarın Duygusal Yükselişi:
Canavar, yalnızlık ve dışlanmışlık içinde acı çeker. İnsanlardan sürekli kaçarken, bir gün bir çiftin yaşadığı bir eve sığınır. Bu aile, De Lacey ailesidir. Canavar, ailenin üyelerinin nasıl yaşadığını gözlemler ve onlara duyduğu sevgi ve saygıyı artırır. Aile, canavara karşı ön yargısız bir şekilde davranır, ancak bir gün canavar kendini gösterdiğinde, De Lacey ailesinin diğer üyeleri ona saldırır ve onu kovalar. Bunun üzerine canavar, bir tür intikam duygusuyla Victor’a başvurur.
6. Canavarın İntikam İsteği ve Victor’a Mektuplar:
Canavar, Victor’un kendisini yaratmasından dolayı ona karşı büyük bir kin besler. Canavar, Victor’a mektup yazarak, ondan kendisine bir eş yaratmasını ister. Bu isteğini yerine getirmezse, Victor’un sevdiklerine zarar vereceğini söyler. Canavarın teklifi üzerine Victor, bir eş yaratmaya karar verir, ancak yaratığı bir kadına dönüştürme düşüncesi ona korku ve rahatsızlık verir. Bu süreçte Victor, yaratık üzerinde yeniden çalışmaya başlar.
7. Victor’un İkinci Yaratığı ve Sonuçları:
Victor, canavara bir eş yaratmayı kabul eder ve laboratuvarına gider. Ancak, yeni yaratığı yaparken, canavarı daha da korkutacak bir yaratık olmasından endişelenir ve onu tamamlamamaya karar verir. Yaratığı yok eder. Canavar, bunun üzerine Victor’dan intikam almak için onu tehdit eder ve Victor’un sevgili ailesine zarar vermeye başlar.
8. Canavarın Eylemleri ve Victor’un Ailesinin Kayıpları:
Victor’un canavara karşı hareketsiz kalması ve ona karşı çıkmaması, onu büyük kayıplara uğratır. Canavar, önce Victor’un kardeşi William’ı öldürür, ardından Victor’un yakın arkadaşlarından Henry Clerval’ı öldürür. Son olarak, Victor’un sevgilisi Elizabeth’i de öldürür. Tüm bu kayıplar, Victor’un bir anlamda canavarı yaratma kararının cezasıdır.
9. Victor’un Takibi ve Son Mücadele:
Victor, canavarı yok etmek için bir yola çıkar. Ancak bir süre sonra, tüm yolculukları ve kayıpları onu neredeyse tamamen harap eder. Sonunda, Kuzey Kutbu’na kadar gelir ve burada Robert Walton’la karşılaşır. Victor, ona tüm hikayesini anlatırken, son bir çaba ile canavarı yok etmek için mücadele etmeyi sürdürür. Ancak, nihayetinde Victor, hastalık ve tükenmişlik nedeniyle ölür.
10. Canavarın Sonu:
Victor’un ölümünden sonra, canavar, yaratıldığı dünyadan ve onun yaratıcısından gelen öfke ve acı ile son bir kez intihar etmeye karar verir. Canavar, kutbun karanlık bölgelerine doğru gider ve kendini ateşe atarak hayatına son verir.
Temalar ve Felsefi Mesajlar:
- Yaratıcılık ve Sorumluluk: Victor’un yaratıcı gücü ve bilimsel hırsı, ona büyük bir sorumluluk yükler. Ancak, bu sorumluluğu yerine getirmemesi, felakete yol açar. Yaratık, ona bir “eş” yaratılması için yalvarırken, Victor bu sorumluluğu yerine getirmediği için canavara karşı çok daha büyük bir öfkeye yol açar.
- Yalnızlık ve Dışlanmışlık: Hem Victor hem de canavar, topluma kabul edilmemek ve yalnızlık duygusuyla mücadele eder. Canavar, fiziksel olarak dışlanmış bir varlık olmasına rağmen, duygusal ve zekâ açısından insanlara eşdeğer seviyededir. Yalnızlık, hikayenin önemli temalarından biridir.
- Bilimin ve Ahlakın Sınırları: Roman, bilimin insan doğasıyla ve ahlakla uyumlu bir şekilde kullanılması gerektiğine dair güçlü bir mesaj verir. Victor’un yaptığı hatalar, bilimsel keşiflerin sorumsuzca yapılmasının insanlık için ne denli tehlikeli olabileceğini gösterir.
- İntikam ve Adalet: Canavarın eylemleri, intikam arzusunun ne kadar yıkıcı olabileceğini ve adalet arayışının kişinin moral değerleriyle ne kadar bağlantılı olduğunu sorgular.
Frankenstein, bilimsel hırs, yaratıcı gücün sorumluluğu ve insan doğasının karanlık yönlerini keşfeden derin ve çok katmanlı bir romandır.