Alkol ve Yoldan Çıkan Adamın Hikayesi

Bir zamanlar bir köyde, iyi kalpli ve dürüst bir adam yaşarmış. Çalışkan, çevresine yardımsever ve ahlaklı biriymiş. Ancak zamanla köydeki bazı arkadaşlarının etkisiyle alkol almaya başlamış. İlk başlarda bu, onun hayatında küçük bir eğlence gibi görünmüş. Akşamları arkadaşlarıyla birlikte içki içip sohbet etmek, zamanla onu daha fazla alkol tüketmeye teşvik etmiş.

Başlangıçta alkol, ona yalnızca biraz rahatlama ve eğlence sağlıyormuş. Ancak gün geçtikçe alkolü kontrol etmekte zorlanmaya başlamış. Bir gün, içkiyi biraz fazla kaçırmış ve gözleri bulanmış bir şekilde evine dönmüş. O akşam bir kaza geçirmiş ve düşüp başını vurmuş. Neyse ki ciddi bir yaralanma olmamış, ama o an adam, içkinin etkisiyle ne kadar savunmasız hale geldiğini fark etmiş.

Ertesi gün, başı ağrıyorsa da bir şeylerin yanlış gittiğini hissetmiş. “Bunu bırakmalıyım,” diye düşünmüş ama bir türlü içkiye olan bağlılığından kurtulamamış. İçki, artık onun için bir alışkanlık halini almıştı. Huzursuzluk ve boşluk hissettiği her an, içkiye sığınmak kolay geliyordu. Zamanla ailesi ve dostları, onun değişen davranışlarını fark etmiş ve endişelenmeye başlamışlardı.

Bir gün köyde yaşlıca bir zat, Allah’ın yolunda doğruya ve güzel ahlaka davet etmek için herkesin karşısına çıkmış. Bu zat, yıllardır alkol bağımlılığı ile mücadele eden biriymiş. Topluluğa şöyle demiş:

“Ben de bir zamanlar bu bataklığa düştüm. Alkol, insanın ruhunu karartır, kalbini köreltir. Bir zamanlar ben de düşündüm ki, içmek, hayatta zor zamanları atlatmanın yoludur. Ama asıl zorluk içtikten sonra gelir. Çünkü insanın aklı, vicdanı ve kalbi sarhoş olur. Alkol, ne kadar kısa sürede eğlence gibi gözükse de, zamanla insanı dostlarından, ailesinden, Allah’tan uzaklaştırır. Benim yaşadığım acılarla bir ömür boyu karşılaşmak istemiyorsanız, sakının.”

Adam, bu sözleri duymuş. İçinden bir şeyler kıpırdamış. O anda, yıllardır içinde biriktirdiği boşluk ve huzursuzluk hissi birden tüm gücüyle kendini hissettirmiş. Yaşlı zatın söyledikleri, adeta kalbine işledi. O an fark etmiş ki, içki sadece geçici bir eğlence değil, onu yavaşça yoldan çıkaran, ruhunu zayıflatan bir şeymiş. O gün kararını vermiş: Alkolü bırakacak ve ruhunu tekrar temizlemeye çalışacak.

Başlarda bu kararını uygulamak çok zor olmuş. Alkolün etkisi altından çıkmak, yıllarca alıştığı bir hayatı terk etmek kolay olmamış. Ama her gün, biraz daha güçlü kalmış. Sabırlı olmuş ve dua etmiş. Bir süre sonra içkiyi bırakmış, eski haline dönebilmek için çaba sarf etmiş. Ailesi ve dostları, onun değişimi gördükçe sevinecek, ona destek olacaklarmış. İçkiyi terk etmek, adeta yeni bir doğuş gibiydi.

Günler geçtikçe, kalbinin huzura kavuştuğunu hissetmiş. Kendisini kaybettiği zamanlarda olduğu gibi, o karanlık duygular geri gelmemişti. Zamanla köydeki insanlara da alkolün zararlı etkilerini anlatan bir kişi olmuş. İçkiyi bırakmış ve hayatını tekrar Allah’a, ailesine ve doğru yola adayan bir adam haline gelmiş.

O günden sonra, adı köyde sadece dürüst, çalışkan ve kalbi temiz bir adam olarak anılmaya başlanmış. Ve herkes, onun yaşadığı değişimin gerçek anlamını anlamış: Gerçek özgürlük, insanın kendine olan hakimiyetidir. Alkol gibi bağımlılıklar, insanı asıl özgürlüğünden alıkoyar.


Bu hikaye, alkolün insana ne kadar zarar verebileceğini ve doğru yolda kalmanın, kişinin içindeki irade gücüyle mümkün olduğunu anlatan bir mesaj taşır. Kişi, kötü alışkanlıkları terk ederek hem fiziksel hem de ruhsal olarak iyileşebilir ve hayatını yeniden doğru yolda şekillendirebilir.

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top