Bir zamanlar, yemyeşil ormanların derinliklerinde, üç yakın arkadaş yaşarmış: Ayşe, Ali ve Ömer. Üçü de çok meraklı, neşeli ve cesur çocuklarmış. Her gün birlikte yeni yerler keşfeder, eğlenceli oyunlar oynar, doğayı gözlemlerlerdi. Bir gün, ormanın derinliklerinde hiç görmedikleri bir iz bulmuşlar. Ayak izleri büyük, yuvarlak ve yumuşak görünüyormuş.
“Bu izlerin sahibini bulmalıyız!” demiş Ayşe heyecanla. “Belki çok ilginç bir hayvandır!”
Ali ve Ömer de bu fikri çok beğenmiş ve hemen izleri takip etmeye karar vermişler. Birlikte yürürken, izler onları ormanın en uzak köşesine, büyük bir ağacın gölgesine kadar götürmüş. Ağacın altına vardıklarında, hiç beklemedikleri bir şeyle karşılaşmışlar: büyük, siyah beyaz tüylü bir panda!
Panda, rahatça ağacın altında uyuyormuş. Üç arkadaş, dikkatlice yanına yaklaşmışlar. İlk başta biraz korkmuşlar, ama panda dostça bir şekilde uyanmış ve gülümsemiş.
“Merhaba!” demiş panda. “Benim adım Pandi. Siz de kimsiniz?”
Ayşe, Ali ve Ömer şaşkınlıkla birbirlerine bakmışlar. “Biz Ayşe, Ali ve Ömeriz. Ormanın bu köşesinde hiç panda görmedik, buraya nasıl geldin?” diye sormuş Ayşe.
Pandi gülümseyerek anlatmış: “Burası benim yeni evim. Uzun bir yolculuktan sonra buraya geldim ve bu ormanı çok sevdim. Buradaki ağaçlar, çiçekler ve göletler bana çok huzur veriyor. Burada yaşamaya karar verdim!”
Üç arkadaş, Pandi ile tanışmaktan çok mutlu olmuşlar. Pandi, onlara ormanın sırlarını, en güzel çiçekleri ve su kenarındaki balıkların nasıl yakalanacağını öğretmiş. Ayşe, Ali ve Ömer her gün Pandi’yi ziyaret etmeye başlamış. Pandi ise onlara her gün yeni bir şeyler öğretmiş.
Bir gün, Ayşe ormandaki büyük ağacın tepesine tırmanırken, dalın kırıldığını fark etmiş ve düşmek üzereymiş. Tam o sırada Pandi hızla koşarak Ayşe’yi yakalamış ve ona güvenle yere indirmiş.
“Teşekkür ederim, Pandi! Senin sayende bir kazadan kıl payı kurtuldum!” demiş Ayşe.
Pandi gülümsemiş. “Arkadaşlar birbirine yardım etmek için vardır, Ayşe. Senin için her zaman buradayım.”
O günden sonra, Ayşe, Ali ve Ömer ormanın derinliklerindeki büyük ağaçların altına, göletlerin kenarına sık sık gidip Pandi ile vakit geçirmişler. Pandinin onlara öğrettiği dostluk, yardımlaşma ve paylaşma dersleri, hayatlarında her zaman bir rehber olmuş.
Masalın Sonu.
Bu masal, arkadaşlık ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu anlatır. Birbirine yardım eden ve birlikte vakit geçiren arkadaşlar, her zorluğu aşar ve hayatı daha güzel hale getirir.