Fil Hikayesi
Bir zamanlar, Afrika’nın büyük savanalarında devasa ağaçların ve geniş otlakların olduğu bir ormanda, küçük bir fil yavrusu yaşarmış. Adı Kibo’ydu. Kibo, diğer fillerden biraz daha küçük ve narindi. Ama kalbi büyük ve cesurdu. Annesi ona, “Sen güçlü bir fil olacaksın, küçük Kibo,” derdi. Kibo’nun en sevdiği şey, annesinin hikayelerini dinlemekti. Anneleri, eski zamanlardan, fil ailesinin […]
Ördek Hikayesi
Bir zamanlar, göl kenarındaki yemyeşil çimenlerin üzerinde, sakin bir köyde küçük bir ördek yaşarmış. Adı Maviş’ti. Maviş, tüm diğer ördeklerden farklıydı çünkü tüyleri parıldayan mavi bir renge sahipti. Diğer ördeklerin sarı ve kahverengi tüyleri arasında, mavi tüyleriyle hemen dikkat çekerdi. Ancak Maviş’in mavi tüyleri, ona her zaman bir avantaj sağlamamıştı. Çünkü bu farklılık, bazen köydeki […]
Alageyik Hikayesi
Bir zamanlar, geniş ve yemyeşil ormanların arasında, dağların eteklerinde, Alageyik adında bir hayvan yaşarmış. Alageyik, hem zarif hem de oldukça hızlıydı. Kendisini en çok da ormanın derinliklerinde, sabahın ilk ışıklarıyla koşarken hissederdi. Çift renkli postu, kısa ama güçlü bacakları, uzun boynu ve narin yapısı onu diğer hayvanlardan ayırıyordu. Alageyik, ormanda kendine bir alan yaratmış, burada […]
Leopar Hikayesi
Bir zamanlar, Afrika’nın geniş savanalarında, ormanların derinliklerinde, uzun boylu ve güçlü bir leopar yaşarmış. Adı Zuriymiş. Zuri, diğer leoparlardan biraz farklıydı. Hem vücudu hem de kürkü diğerlerinden daha uzun ve zarifti. O kadar çevik ve hızlıydı ki, sıçrayarak ağaçlardan ağaçlara geçebiliyordu. Bu yüzden “Uzun Zuri” olarak biliniyordu. Zuri, ormanın en yüksek ağaçlarının zirvelerine tırmanmaktan büyük […]
Aç Pars Hikâyesi
Aç Pars Hikâyesi, Türk edebiyatı ve Uygur edebiyatı eserlerinden biri olup, özellikle Maniheizm inançlarının etkisi altında şekillenen dini ve ahlaki temaları işler. Bu hikâye, Türk halklarının Orta Asya’daki dini düşüncelerini ve Maniheist öğretileri anlatan önemli metinlerden biridir. Hikâyede, bir pars (yani kaplan ya da aslan) aracılığıyla doğru yolu seçme, ahlaki değerler, ve kötülükle mücadele gibi […]
Kalyanamkara Papamkara
Kalyanamkara Papamkara, Orta Asya’da Türk Uygur edebiyatı ve Maniheist döneme ait önemli bir dinî ve ahlaki metin olarak kabul edilen bir eserdir. Bu eser, özellikle Uygur Türkleri ve Maniheizm inancını benimseyen halklar arasında yaygınlaşmış bir öğretiyi yansıtır. Maniheizm, ışık ile karanlık arasındaki mücadeleyi, iyi ve kötü arasındaki çatışmayı simgeler ve bu tema, eserde oldukça belirgindir. […]
Çaştani Bey Hikâyesi
Çaştani Bey Hikâyesi, Uygur Türkleri’nin Maniheizm inançlarının etkisiyle yazılmış önemli bir Türk edebiyatı eseridir. Bu hikâye, hem Uygur Türkleri’nin dini hem de kültürel yapısı hakkında önemli bilgiler verir. Çaştani Bey Hikâyesi, Uygurca yazılmış, Maniheizm etkileriyle şekillenen ve halk arasında çok yaygın olan bir dini anlatıdır. Bu eserde, aynı zamanda Türk halklarının İslamiyet öncesindeki inanç yapıları […]
Timsah Hikayesi
Bir zamanlar, geniş ve derin bir nehrin kenarında, dev bir timsah yaşardı. Adı Çamur’dı. Çamur, diğer timsahlardan farklıydı çünkü o, hem çok büyük hem de çok eski bir timsah olarak tüm nehrin kralı olarak kabul ediliyordu. Vücudu, yeşil ve kahverengimsi bir renge sahipti, derisi kabarık ve sertti, ama gözleri o kadar derin ve bilgeydi ki, […]
Minik Kuş Hikayesi
Bir zamanlar, büyük ve huzurlu bir ormanın kalbinde, minik bir kuş yaşarmış. Adı Pıtırcık’tı. Pıtırcık, diğer kuşlardan farklı olarak, çok minik ama çok cesur bir kuştu. Tüyleri altın sarısı ve pırıl pırıl parlıyordu, gözleri ise gökyüzü kadar mavi ve parlaktı. Küçük bedenine rağmen, uçmak onun için büyük bir tutku haline gelmişti. Ancak bir şey vardı […]
Ayı Hikayesi
Bir zamanlar ormanın derinliklerinde, sakin ve huzurlu bir köy vardı. Bu köyde, herkes doğa ile uyum içinde yaşar, hayvanlar ve insanlar birbirlerine saygı göstererek hayatlarını sürdürürlerdi. Fakat bir gün, ormanın derinliklerinde yalnız başına yaşayan yaşlı bir ayı ortaya çıkmaya başladı. Bu ayı, köy halkı için bir efsane haline gelmişti. Ayının adı Koca Ayı’dı. O, zamanında […]
Kaplan Hikayesi
Bir zamanlar, çok uzak bir ormanda, devasa ağaçların gölgesinde, altın sarısı tüyleri ve siyah çizgileriyle ünlü bir kaplan yaşarmış. Adı Simba’ymış. Simba, ormanın kralı gibiymiş; güçlü, cesur ve kocaman bir yüreği varmış. Fakat her zaman yalnız kalmış. Diğer orman hayvanları ona saygı duysalar da, Simba kimseyle dostluk kurmakta zorlanırmış. Çünkü ormanın diğer hayvanları, Simba’nın gücünden […]
Dinozor Hikayesi
Bir zamanlar, çok uzak bir geçmişte, dev dinozorların yaşadığı muazzam bir orman vardı. Bu orman, kaybolmuş bir dünya gibiydi; her köşesi devasa ağaçlarla dolu, yerlerse büyük, yemyeşil çimenlerle kaplanmıştı. Bu ormanda, küçük ve meraklı bir dinozor yaşarmış. Adı Dino idi. Dino, diğer dinozorlardan farklı olarak, dünyayı keşfetmeye bayılırdı. Hızla koşmak, büyük dağların zirvelerine tırmanmak ya […]