II. Dünya Savaşı zamanlarıydı. Savaş acımasızca devam ediyordu. Sovyetler Birliği’ne saldıran Almanya, hiç bu kadar çaresiz kalmamıştır. Almanya’nın lideri olan aynı zaman Neo-Nazi lideri de olan Hitler, Sovyetler Birliği karşısında biraz faka basmış gibiydi. Onların direncini kırabilecek bir hamle yapmak istiyordu ki bu gerçekten o dönemin Sovyetler Birliği’ne karşı zor bir hareket olurdu.
Bir ara Hitler’in yardımcılarından biri ona bir akıl verdi. Bu akıl, Sovyetler Birliği’ne yapılacak olan hamlenin nasıl olacağı ile alakalıydı. Malum savaş şartları ve özellikle kışın getirdiği sert rüzgarlar, kar ve çamur askerleri zorluyordu. Hitler’in yardımcısı ellerinde olan hasta, iyileşmeyeceği kesin olan kişilerden soğukta kalma deneyi yapmayı önerdi. Böylelikle bir asker soğukta kaç saat bekleyebilir ve Sovyetler Birliği’ne ateş edebilir diye bunu ölçmek istiyorlardı. Bu fikir Hitler’in de aklına yatmıştı. Hasta askerlerden oluşan bir topluluk oluşturdular. Ondan sonra süreçte ise buz gibi bir küvete onları kıyafetleri ile doldurup, ne kadar dayanabileceklerini ölçtüler. Fakat burada yaptıkları çok büyük bir hata vardı. Çünkü hasta insanların bağışıklık sistemi zaten azalmış ve hatta yok denecek seviyeye kadar inmişti. Böyle bir deneyin en başından hata olduğunu görmezden geliyorlardı. Bu görmezden gelme aslında, hasta olan askerlere bakarak daha fazla zaman harcamamak istediklerinden dolayıydı. Bunu kendileri de çok iyi biliyorlardı. Deneyler istedikleri gibi gitmese de sağlam askerleri cepheye gönderene kadar yolda bile donuyorlardı. Bu hareket işe yaramadığı gibi, aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin de kolayca Berlin’e kadar girmesine engel olamadı.
Sonuç olarak hiçbir zaman başarıya ulaşacağını bile öngörmedikleri deneyi, askerlerde umarsızca denediler. Belki de savaşı kaybetmelerinde en büyük neden onca askerin ahını almaları ve onları ölüme terk etmeleriydi.