Canterbury Hikâyeleri

“Canterbury Hikâyeleri” (Orijinal adıyla “The Canterbury Tales”), Geoffrey Chaucer tarafından 1387 ile 1400 yılları arasında yazılmış olan, Orta İngilizce dönemine ait önemli bir edebi eserdir. Eser, İngiliz edebiyatının ilk büyük başyapıtlarından biri olarak kabul edilir ve Orta Çağ’ın sosyal, dini ve kültürel yapısını gözler önüne serer. Aynı zamanda bu eser, kişisel hikâyeler üzerinden insan doğasının çeşitli yönlerini keşfeder. Chaucer, 14. yüzyıl İngiltere’sinin toplumunu ele alırken mizah, eleştiri ve insan ruhunun karmaşıklığına dair derin gözlemler sunar.

Canterbury Hikâyeleri, bir grup hacı adayının Canterbury‘ye doğru yaptıkları yolculuk sırasında birbirlerine anlattıkları hikâyelerden oluşur. Bu hacı adayları farklı sosyal sınıflardan gelir ve her birinin hikâyesi, o sınıfın ya da mesleğin belirgin özelliklerini yansıtır. Eser, toplamda 24 hikâyeden oluşur, ancak tamamlanmamış olduğu için bazı bölümler eksik kalmıştır. Chaucer, bu hikâyeleri çok çeşitli türlerde yazmıştır, bunlar arasında romanlar, fabllar, alegoriler, dini öğretiler ve taşlamalar bulunmaktadır.

Konusu:

Eserin hikâyesi, İngiltere’deki Southwark bölgesinde, Tabard Inn adlı bir hanede başlar. Hacı adayları, Canterbury‘ye gidip Thomas Becket‘in kutsal mezarını ziyaret etmek için bir araya gelirler. Hancı, yolculuk esnasında zamanın geçmesini sağlamak amacıyla her bir hacıya birer hikâye anlatma görevi verir. Toplamda 30 kişi bu yolculuğa katılacaktır, her biri birer hikâye anlatacaktır. Ancak, hikâyelerin sayısı 24’te kalmıştır.

Yolculuk boyunca, hacılar farklı karakterlere sahip ve sosyal sınıflarına göre biçimlenen ilişkiler, çatışmalar ve görüşler sunarlar. Her bir hacı, kendi sınıfını, deneyimlerini ve bakış açılarını anlatan hikâyelerle, toplumun çeşitli kesimlerinden önemli kesitler sunar.

Bazı önemli hikâyeler şunlardır:

  1. Şövalye’nin Hikâyesi (The Knight’s Tale):
    • Bu hikâye, antik Yunan ve Roma mitolojilerine dayalı bir kahramanlık hikâyesidir. Hikâye, iki şövalye, Palamon ve Arcite’in aşk ve onur uğruna verdikleri mücadeleyi anlatır. Bu hikâye, kahramanlık, aşk ve özgür irade temalarını işler.
  2. Papazın Kadınının Hikâyesi (The Wife of Bath’s Tale):
    • Papazın Kadını, bir tür feminist bakış açısına sahip bir karakterdir. Hikâyesi, kadının erkekler üzerindeki gücünü ve evlilikteki rolünü vurgular. Kadının toplumsal hakları ve özgürlüğü üzerine güçlü bir söylemde bulunur.
  3. Çiftçinin Hikâyesi (The Miller’s Tale):
    • Çiftçi, mizahi ve cinsel temalı bir hikâye anlatır. Hikâye, bir haksızlığa uğrayan kişinin intikamını alma çabasını konu alır ve taşlama ile yazılmıştır.
  4. Rahibin Hikâyesi (The Pardoner’s Tale):
    • Rahip, dinî ahlak ve değerler üzerine bir hikâye anlatır. Ancak bu hikâye, çiftlik sahiplerinin hileli satışları gibi toplumsal eleştirilerle doludur ve dinî ikiyüzlülük üzerinde de yoğunlaşır.
  5. Doktorun Hikâyesi (The Physician’s Tale):
    • Sağlık ve tıbbi etik üzerine derinlemesine bir eleştiridir. Aynı zamanda doğruyu söyleme ve ahlaki sorumluluklar üzerinde durur.
  6. Sözcünün Hikâyesi (The Franklin’s Tale):
    • Bu hikâye, aşk, sadakat ve dostluk üzerine bir hikâye anlatır ve bu değerler üzerine bir halk masalı tarzı bir anlatım kullanır.

Ana Karakterler:

  1. Şövalye (The Knight):
    • Toplumda yüksek bir sınıfı temsil eden, onurlu ve cesur bir savaşçıdır. Şövalye’nin hikâyesi, kahramanlıkla ilgili büyük idealleri ve değerleri işler.
  2. Papazın Kadını (The Wife of Bath):
    • Zengin ve deneyimli bir kadın, beş kez evlenmiş ve evlilik üzerine derin görüşleri vardır. Kadın hakları ve kadınların toplumsal konumu hakkında felsefi bir bakış açısına sahiptir.
  3. Çiftçi (The Miller):
    • Alt sınıflardan birini temsil eder, bazen kaba, alaycı ve şüpheli bir kişilik olarak tanımlanır. Hikâyesi, mizah ve taşlama öğeleriyle yoğrulmuştur.
  4. Rahip (The Pardoner):
    • Dinî ikiyüzlülük ve günah çıkarma üzerine eleştirel bir karakterdir. Diğer hacılara karşı gösterdiği davranışlar onun toplumsal statüsünü sorgulamamıza neden olur.
  5. Rahip (The Friar):
    • Hacıların ruhsal refahını sağlamak yerine, maddî çıkarlarını gözeten bir karakterdir ve toplumsal eleştirinin önemli bir figürüdür.
  6. Doktor (The Physician):
    • Akılcı ve entelektüel bir karakterdir, ahlaki sorumluluklar ve tıbbi etik üzerine sıkça konuşur.

Temalar ve Konular:

  1. Toplumsal Eleştiri:
    • Chaucer, farklı karakterlerin hikâyeleri aracılığıyla, Orta Çağ İngiltere’sinin sosyal yapısını eleştirir. Özellikle dinî kurumlar, toplumsal sınıflar ve adaletsizlikler üzerinde durur.
  2. Aşk ve Evlilik:
    • Birçok hikâyede aşk ve evlilik temaları işlenir, ancak evliliğin ve ilişkilerin farklı yönleri (sadakat, ihanet, eşitlik) farklı karakterler tarafından sorgulanır.
  3. İkilik ve İkili Standartlar:
    • Dinî ikiyüzlülük, toplumsal hiyerarşideki eşitsizlikler ve ahlaki çelişkiler üzerine pek çok karakterin hikâyesinde derinlemesine durulur.
  4. Kader ve Özgür İrade:
    • Kahramanların ve diğer karakterlerin hikâyeleri, kaderin ve özgür iradenin insanlar üzerindeki etkisini sorgular.
  5. Mizah ve Taşlama:
    • Chaucer, mizahi bir üslup ve taşlama kullanarak toplumsal yapıları ve insan doğasını hicveder. Karakterlerin bazen abartılı özellikleri, bu taşlamaların etkisini artırır.

Sonuç:

Canterbury Hikâyeleri, Orta Çağ toplumunun derinlemesine bir yansımasıdır. Mizahi, dram, aşk, toplumsal eleştiri ve felsefi sorgulamalar ile zenginleştirilmiş bu eser, edebiyat tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Chaucer, toplumsal sınıflar, din, adalet, aşk ve insan doğası üzerine yaptığı yorumlarla, hem dönemi hem de günümüzü etkilemiş bir yazar olarak kabul edilir.

Please follow and like us:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top