Bir gün geçecek zaman,
Rüzgârlar başka yönlerden esecek belki.
Yüzümdeki çizgiler derinleşecek,
Saçlarım beyaza çalacak yavaş yavaş…
Ama ne olursa olsun,
Seni hep seveceğim.

Bir gün geçecek zaman,
Rüzgârlar başka yönlerden esecek belki.
Yüzümdeki çizgiler derinleşecek,
Saçlarım beyaza çalacak yavaş yavaş…
Ama ne olursa olsun,
Seni hep seveceğim.
Artık sen yoksun…
Ve bunu söylemek,
Bir uçurumdan aşağı sessizce düşmek gibi.
Çığlık atamadan,
Tutunamadan,
Sadece düşmek…
Ve her saniye biraz daha eksilmek.
Bir zamanlar kalbimde sessizlik vardı,
Ne gelen olurdu, ne giden.
Rüzgâr bile çekinirdi esmekten,
Ta ki sen çıkana karşıma,
Bir gönül hırsızı gibi,
Ansızın girene dek gönül sınırlarıma.
Gün ağırırken içimde bir sancı,
Kalbimle konuşur her hatıra parçası.
Ne varsa yaşanmış, ne varsa eksik,
Hepsi bir serzeniş gibi,
Dilime dolanır gecenin en ıssız saatinde.
Bu atasözü, insanların ancak kendi yaşadıkları durumları tam olarak anlayabileceklerini, kendileri o durumu yaşamadan başkalarının ne hissettiğini tam olarak kavrayamayacaklarını anlatır. Özellikle ihtiyaç ve sıkıntı içinde olan kişilerin durumunu, rahat ve refah içinde yaşayanların anlamakta zorlanacağını vurgular.
Okumaya devam etAtasözü: “Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.”
Okumaya devam et“Aç ayı oynamaz” atasözü, bir kişinin temel ihtiyaçlarını karşılamadan veya gerekli güç ve kaynaklara sahip olmadan herhangi bir işe girişmesinin, başarıya ulaşamayacağını anlatan derin anlamlı bir deyimdir. Bu atasözü, bir kişinin herhangi bir hedefe ulaşmak, bir işi başarmak veya bir konuda ilerlemek için önce temel ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğine dair bir uyarıdır. “Aç ayı” burada, temel ihtiyaçları karşılanmamış ve çaresiz duruma düşmüş bir insanı ya da varlığı simgeler. “Oynamaz” ise, bu durumda olan birinin aktif bir şekilde bir şeyler yapamayacağını, harekete geçemeyeceğini anlatır.
Okumaya devam et“Açıkmış kudurmuştan beterdir” atasözü, insanların açlık ve çok fazla ihtiyacın birleştiği bir durumda, onların gösterdikleri davranışların, her türlü kontrolden çıkabilecek ve zararlı olabilecek bir hale gelebileceğini anlatan derin anlamlı bir deyimdir. Bu atasözü, aynı zamanda insanın duygusal, fiziksel ya da zihinsel olarak “açlık” durumunun, onu daha tehlikeli, ölçüsüz ve dikkat edilmesi gereken bir hale getirebileceğini ifade eder.
Okumaya devam et